Okyanus ile Sanatın Birleştiği Nokta Portekiz

Avrupa’nın güney batısının en sonunda konumlanan Portekiz, kıtanın okyanusa sahip nadir ülkelerinden birisidir. İber yarımadası üzerinde masmavi suları, birbirinden güzel kumsallarıyla Avrupa’nın turizm açısından en gözde ülkelerinden birisidir.

PORTEKİZ’E NE ZAMAN GİDİLİR

Oldukça ılıman bir iklime sahip olan ülke sıcak havalardan hoşlanan turistler için yılın her mevsimi gidip görülebilecek yerlerden birisidir. Seyahatiniz için Portekiz’i seçtiğinizde sevdikleriniz ile birlikte oldukça keyifli anlar yaşayacağınızdan şüpheniz olmasın. Tabi ki Portekiz sadece deniz turizmi için değil kültürel yapısı ve tarihi dokusu ile de görmeniz gereken yerler arasındadır.

LİZBON: YABANCILIK ÇEKMEYECEĞİNİZ BİR BAŞKENT

İki yakayı birleştiren köprüleri, yedi tepe üzerine kurulu olması ve tarihi ile Lizbon, ülkemizin nadide kentlerinden İstanbul ile de büyük benzerlikler taşımaktadır. Fakat küçük yüzölçümü ve küçük nüfusu ile büyük şehirlerimize benzerliğinden ayrılmaktadır. Ülkenin aynı zamanda başkenti olan Lizbon, tarih boyunca oldukça farklı medeniyetler ile etkileşime geçmiş ve bu zengin birikimini günümüze kadar taşımayı başarmıştır.

Atlantik Okyanusunun kıyısında bulunan başkent, her yıl milyonlarca turist çekmektedir. Resmi dil Portekizce olmasına rağmen, İngilizce konuşarak da yerel halktan hemen hemen herkes ile anlaşabilirsiniz.

BELEM KULESİ

Portekizli kaşif Vasco De Gama anısına yaptırılan Belem Kulesi, Gotik mimarinin izlerini görebileceğiniz gösterişli tarzı ile turistlerin en çok ilgisini çeken yapılardan birisi konumunda. Kule, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunuyor. Geçmiş dönemlerde savunma amaçlı ve savaş tutsaklarının tutulması ile kullanılan kule şu anda sadece turistik amaçlı hizmet vermektedir. Yine Belem bölgesinde bulunan Jeronimos Manastırı’da Lizbon kenti için büyük önem arz etmektedir. Gotik ve rönesans tarzlarının karışımından oluşan Manuelin mimarisinin en gözde örneklerinden olan manastır dünya miras listesinde bulunmaktadır.

Ünlü kaşif Vasco de Gama’nın mezarı da manastır içerisinde bulunmaktadır. Mimari ve sanatsever gezginler için Lizbon kentinde kesinlikle gidip görülmesi gereken yerlerden birisidir.

ŞEHİR MANZARASINI İZLEMEK İÇİN SANTA JUNA ASANSÖRÜ

Lizbon’da şehir manzarasını izlemek isteyenler turistler, 1900’lü yıllarda neogotik tarzda inşa edilen Santa Justa Asansörünü ziyaret etmektedirler. Oldukça yokuşlu bir kent olan Lisbon’da Baixa ve Bairro Alto adındaki iki bölgeyi birbirine bağlamak ve ulaşım kolaylığı sağlamak için yapılan asansör günümüzde sadece şehir manzarasını izlemek isteyen misafirler için hizmet veriyor.

PORTEKİZ YEMEKLERİ

Şimdi sıra Portekiz’in ünlü yemekleri nerede yenir? Lizbon’da ne yenmeli? gibi soruları cevaplamaya geldi. Eski zamanlardan beri okyanus kıyısında bir liman kenti olan Lisbon’da yeme içme anlayışı genel olarak deniz ürünleri ve kırmızı etten oluşuyor. Karnınızı doyurma konusunda güçlük yaşamayacaksınız, çünkü kentteki restoranlarda porsiyonlar oldukça büyük ve fiyatlar da oldukça uygun. Üstelik hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti ön planda tutuluyor. Gidip tadına varmanız gereken şeylerin sıralayacak olursak;

• Balık keki – pasteis de bacalhau
• Mangalda pişmiş sardalye – sardinhas assadas
• Biftekten yapılan cozido a portuguesa
• Siyah fasulyeli ve etli feijoada

Genel olarak yemeklerde domuz eti de kullanılabildiğinden, eğer domuz eti tüketmiyorsanız sipariş vermeden önce yemeğinizin içeriğini sormalısınız.

ÖZEL ŞARAPLARI DA MEŞHUR

Portekiz aynı zamanda bağlarda özel olarak üretilen şarapları ile de oldukça ünlüdür. Bu şarapların tadına varabileceğiniz birbirinden özgün çok sayıda kafeterya da Lizbon sokaklarında bulabilirsiniz. Lizbon ziyaretiniz esnasında alışveriş yapmak isterseniz biraz kesenin ağzını açmanızda fayda var. Çünkü alım gücü ve ekonomisi oldukça güçlü olan kent modanın ve özgün ürünlerin birleştiği bir alışveriş kültürüne sahip. Yine alışveriş yaparken seyahat dönüşü sizleri bekleyenlerin en çok soracağı ürünlerden olan meşhur Portekiz şaraplarından almadan dönmeyin…

Kentte konaklama açısından da her bütçeye uygun seçenekler mevcut. Lüks otellerden, küçük hostellere kadar cebinize göre konaklama yapabilirsiniz.

BATI ENDÜLÜS

Sıcak Akdeniz iklimi, nefis plajları ve oldukça uygun ekonomik giderleriyle Portekiz’in en uğrak bölgelerinden birisi Alvarge. Kesinlikle Portekiz’de görülmesi gereken yerler arasındadır. Ülkenin en güneyinde bulunan bölge adeta bir görsel ziyafet sunuyor. Yemyeşil tepelerin eteklerinde masmavi sahili ile sakin ve huzurlu bir tatil arayanlar vazgeçmediği yerlerdendir. Faro bölgenin başkenti, köprülerini görmeniz gereken Tavira, gece hayatı arayanların gitmesi gereken Lagos bölgenin gezilip görülmesi gereken yerlerindendir. Bunların dışında Alvarge, portakal bahçeleri ve kırmızı kumtaşı kalesiyle meşhur olan yer Silves kasabası bölgenin gözde yerlerinden.

HEM MODERN HEM TARİHİ ŞEHİR PORTO

Portekiz’in ikinci büyük şehri olan Porto her geçen gün artan turistik değerleri ve özellikleri ile oldukça fazla turist çekmektedir. Şehrin hemen her yanında görmeye değer doğal ve kültürel güzellikler görebilirsiniz. Kentte mimari anlamında modern ve geleneksel mimariyi iç içe görebileceğiniz bir çok yapıt bulunmakta. Porto’da, Leopold Valentin isimli bir mimar tarafından tasarımlanan Ponte Dom Luis I köprüsü muazzam bir manzara olanağı sunuyor. 1886 yılında hizmete açılan köprü akşamları ise ışıklandırması ile şehre ayrı bir soluk katıyor. Ulaşımın oldukça kolay ve ucuz olduğu kentte otostop kullanmamızı çok da tavsiye etmiyoruz. Bizans döneminin izlerini eşsiz bir şekilde taşıyan Avenida dos Aliados (Aliados Meydanı) şehre gelenlerin uğrak buluşma noktaları arasında. Yılın hemen her günü çeşitli organizasyonların düzenlendiği mekanda, alışveriş yapabileceğiniz çok fazla dükkan da bulunmakta.

Aliados meydanında bulunan Igreja dos Clerigos (Clerigos Kilisesi) dış görünümüyle büyük beğeni toplamaktadır. 18.yüzyılda ressam Nicollau Nasoni tarafında inşa edilen kilise birçok derin motifle süslenmiş durumdadır. Tam 6 katlı olan yapıt 75 metre uzunluğunda ve özellikle Tur ile Porto seyahati yapan hemen herkesin gidip gördüğü bir nokta. Eğer siz tur ile değil de bireysel olarak Porto şehrine ziyaret gerçekleştirdiyseniz mutlaka Clerigos Kilisesini gezip görmelisiniz.

Şehre gelen yatırımcıların dikkatini çekmek, dışarıdan daha fazla yatırım alıp ekonomiyi kalkındırmak amacıyla 19. Yüzyılda Porto Ticaret Odası tarafından inşa edilen Palacio De Bolsa (Borsa Sarayı), turistlerin en çok etkilendiği yapılardan biridir. Saray, 08.00 – 18.30 saatleri arasında ziyaretçilerine hizmet vermektedir. Bu ihtişamlı yapı en çok içerisinde bulunan ve özel konukların ağırlandığı Arap Salonu ile dikkat çekiyor.

Eğer spora ve özellikle futbola meraklıysanız, dünyaca ünlü birçok futbolcunun yetiştiği Porto’da Estadio da Dragao Stadyumu’nda maç izlemelisiniz. Belki de henüz keşfedilmemiş birçok yeteneği ilk kez siz fark edeceksiniz. Futbolu adeta bir tutku olarak gören bu ülkede stadyumlardaki maç atmosferinde bulunmanızı şiddetle öneririz.

Gezdiniz, gördünüz. Peki ya okuyan mı yoksa gezen mi daha çok bilecek? İşte tam bu noktada ikisini beraber yapabileceğiniz için çok şanslısınız. Porto’yu gezerken Avrupa’nın belki de en güzel kitapçısı Livraria Lello e Irmao (Sahaflar Çarşısı), Porto Üniversitesi ile Praça dos Leones semti arasında konumlanmıştır. İnanın, daha önce hiç bu kadar güzel bir mimariye sahip bir kitapçı görmediniz. Sahaflar Çarşısında büyüleyici atmosferden kurtulabilirseniz kitap alışverişi yapabilir ve kendinizi hemen o muhteşem tasarım çarşının içerisinde sayfaları karıştırırken bulabilirsiniz. Ayrıca buradaki kitapçılarda sadece kitap anlamında değil hediyelik eşya anlamında da pek çok farklı seçenek bulabilirsiniz. Üstelik fiyatlar da oldukça uygun.